27.05.2024

Javascript, Beylik Mülakat Soruları 1

 İş görüşmesi sırasında çok sık sorulan bazı küçük problemler var. Bir kere çözünce bu muymuş dedirten basitlikte olan bu sorular, özellikle stres de yapılmışsa başa dert olabilir. İnternette aradığınızda ya da bir online eğitim aldığınızda bu sorularla mutlaka karşılaşırsınız. Düşünürseniz çözümünü bulmanız işten bile olmayan bu sorulardan bazılarına aşağıda değinmek istiyorum. Hem pratik yapmış oluruz hem de belli mi olur karşınıza çıkarsa o saniyede çözüverirsiniz. :)

Öncelikle şunu da söyleyelim ki internet trolleri üşüşmesin (Okuyan da yok aslında. 2 senedir yazı yazmamışım :D) Burada vereceğim çözümler ne tek çözüm ne de en iyi çözümdür. Sadece bir çözümdür. 

Soru: Verilen metni ters çeviren bir fonksiyon yazınız ya da verilen string'in karakterlerini tersten sıralayınız.

Tek satırlık basit bir çözüm var. Önce kodu verelim sonra aşağıda açıklayalım.

return str.split('').reverse().join('');

Verilen string, str değişkeninde olsun.:

  • String'in split metoduna boş bir string'i (boşluk karakteri içeren bir string'i değil.) parametre geçerek her bir karakterin ayrı bir eleman olduğu bir array oluşturuyoruz. 
  • Oluşturduğumuz array üzerinde reverse metodunu kullanarak array'in elmanlarının sırasını tersine çeviriyoruz.
  • Array'in join metoduna yine boş bir string'i parametre olarak geçerek array elemanlarını birleştirip yeni bir string oluşturuyoruz.
Methodları chain etmek okumanızı zorlaştırıyorsa çözümü aşağıdaki şekilde de düşünebilirsiniz.

const arr = str.split('');
const reversedArray = arr.reverse();
const reversedString = reversedArray.join('');
return reversedString;

24.06.2022

Trigger, Notify, Listen

 

PostgreSQL Veri Tabanı Yönetim Sistemi (VTYS ya da İngilizce kısaltmasıyla RDBMS) kullanırken bir tabloya yeni kayıt eklendiğinde ya da bir kayıt güncellendiğinde uzaktaki bir kaynağa erişmek, bir API metodu çağırmak gibi işlemler yapmak isterseniz PostgreSQL'in notification sistemini kullanabilirsiniz.

NOTIFY ve LISTEN ile ilgili detaylı bilgiye linklerden ulaşabilirsiniz. Özetle NOTIFY bir notification gönderilmesini, LISTEN ise gönderilen notificationların alınmasını sağlıyor.

Nasıl kullanılacağını örnek bir Javascript uygulaması ile göstermeye çalışacağım ama öncelikle bir veri tabanı ve bir tabloya ihtiyacımız var. Tablonun ne olduğu aslında önemli değil ama aşağıdaki gibi bir tablo oluşturabilirsiniz.

DROP SEQUENCE IF EXISTS "public"."post_id_seq";
CREATE SEQUENCE "public"."post_id_seq" 
INCREMENT 1
MINVALUE  1
MAXVALUE 9223372036854775807
START 1
CACHE 1;

DROP TABLE IF EXISTS "public"."post";
CREATE TABLE "public"."post" (
  "id" int8 NOT NULL DEFAULT nextval('post_id_seq'::regclass),
  "title" varchar(255) COLLATE "pg_catalog"."default",
  "content" text COLLATE "pg_catalog"."default",
  "create_date" date DEFAULT now()
);

ALTER TABLE "public"."post" ADD CONSTRAINT "post_pkey" PRIMARY KEY ("id");

Ayrıca notification'ı gönderecek bir fonksiyona ve bu fonksiyonu istenen INSERT işlemi sonrasında çağıracak olan bir trigger'a ihtiyacımız olacak.

DROP FUNCTION IF EXISTS "public"."notify_new_post"();
CREATE OR REPLACE FUNCTION "public"."notify_new_post"()
  RETURNS "pg_catalog"."trigger" AS $BODY$
begin
  PERFORM pg_notify('new_post_event', row_to_json(NEW)::text);
  RETURN NULL;
end;
$BODY$
  LANGUAGE plpgsql VOLATILE
  COST 100;

CREATE TRIGGER "notify_new_post_trigger" AFTER INSERT ON "public"."post"
FOR EACH ROW
EXECUTE PROCEDURE "public"."notify_new_post"();

notify_new_post_trigger isimli trigger, post tablosuna yeni bir kayıt insert edildikten sonra notify_new_post fonksiyonunu çağırıyor. Bu fonksiyon pg_notify fonksiyonunu kullanarak yeni bir notification oluşturuyor.

Sıra dinlemeye geldi. Basit bir Javascript kodu yazarak gönderilen notificationları dinleyip insert edilen kayıtları konsola yazalım. Aşağıdaki kodu `index.js` dosyasına kaydedip `npm init -y` ve `npm install pg` komutları ile veri tabanı bağlantısı için gerekli paketi kurabilir, `node .\index.js` komutu ile çalıştırabilirsiniz. Elbette sisteminizde node kurulu olmalı ve config nesnesi içindeki bağlantı bilgilerini de kendinize uygun şekilde değiştirmelisiniz.

const pg = require('pg');

const config = {
    user: 'user',
    password: 'password',
    host: 'localhost',
    db: 'db',
};

const connectionString = `postgres://${config.user}:${config.password}@${config.host}/${config.db}`;

const pgClient = new pg.Client(connectionString);

pgClient.connect();

const query = pgClient.query('LISTEN new_post_event');

pgClient.on('notification', async (data) => {
    const payload = JSON.parse(data.payload);
    console.log('New Post!', payload);
});

yukarıdaki kod çalışır haldeyken post tablosuna yeni bir kayıt eklediğinizdeki aşağıdaki gibi konsola eklenen kaydın bilgilerinin yazıldığını göreceksiniz.









Çok farklı şekillerde kullanılabilir. Örneğin: yeni eklenen kayıt ile ilgili bir Tweet atmak için API'a request gönderebilir,  önceden belirlenmiş kullanıcılara bildirim gönderebilirsiniz.

Esen kalın.

29.04.2022

Zaman akıp gidiyor...

Bir gün varsın, bir gün yoksun...

Geride bıraktıkların konuşulacak hep ta ki anılar solana, her şey unutulana kadar.

Sonra yine bir gün bir dost diyecek ki; "Hatırlar mısın?" Öyle bahsedeceğiz hatırladığımız kadar. Nostalji olacak bir zamanın gerçeklerinden kalan izler.

Bir kısmı doğru olacak hatırlananların. Kalanı hikayeleşecek. Kapılardan sığmayan cüsseler, akıl almaz bir zeka. Çok iyiydi diyeceğiz. Pek iyiydi. Kimse hatırlayacak mı ne istediğini? Ne düşündüğünü? Nasıl hissettiğini?

Söz uçar, yazı kalır. Tek umut kalan parçaların yazılanların arasına karışmış olması.

22.07.2020

Java Timer Sınıfı Hakkında...

Geliştirdiğimiz uygulamalar içerisinde belirli aralıklarla sürekli çalışmasını istediğimiz işler olabiliyor. Bu durumda genellikle Quartz ya da aynı işi kullanan bir başka yazılım/kütüphane kullanıyoruz. Çoğu zaman da etkin bir şekilde görev yerine getiriliyor.

Java'nın Timer ve TimerTask sınıflarını kullanarak da bu işi gerçekleştirmek mümkün. Elbette Quartz ve benzeri yazılımlar bu konuda çok ilerlemiş durumda ve muhtemelen işinizi halletmek için bu yazılımlardan birini kullanmalısınız. Bu örnek tamamen öğrenme amaçlı. :)

24.06.2020

Sinerji

Sinerji derken, Gora'da Engin Günaydın'ın bahsettiği sinerjiden bahsetmiyorum. Klavye ve farenizi birden fazla bilgisayarda kullanmanızı sağlayan Synergy'den bahsediyorum. Symless tarafından geliştirilen yazılım klavye ve farenizi paylaştırmak istediğiniz iki bilgisayara da kuruluyor.Yazılımı bir bilgisayarda server (sunucu) diğerinde client (istemci) olarak ayarlıyorsunuz. Ekranlarınızı masanızın üzerinde durdukları şekliyle yerleştiriyorsunuz ve klavyenizle fareniz iki bilgisayarda da çalışıyor. Üstelik clipboard da paylaşabiliyorsunuz. Bundan kopyalayayım. Hop! Öbürüne yapıştırayım. Prayslıs.


Geçtiğimiz aylarda, kullandığım PC'nin bana ayar vermesini de göz önüne alarak bazı işlerimi Canavar'a taşıdım. Aldığım cihazın tek bir monitör çıkışı var. Ben ise masamın her yeri monitör dolu olsun istiyorum. Öyle seviyorum. Beni yargılamayın. Şimdi hem tüm monitörlerimi kullanabiliyorum hem de iki bilgisayar arasında geçiş inanılmaz kolaylaşmış durumda.

24.05.2020

Express, Passport, Oauth, Google

Herkese merhaba, size bayram şekeri tadında bir yazı hazırlamaya çalıştım. :) Birlikte Express ile Passport kullanarak Google OAuth örneği yapacağız.



Genelde akış aşağı yukarı şöyle olmalı:

  • Kullanıcı login linkine tıklar
  • Kullanıcı kimliğini doğrulamak üzere Google'a yönlendirilir
  • Google doğrulanan kullanıcı bilgisi ile verdiğimiz URL'e yönlendirme yapar.
  • Uygulamada kullanıcı kayıt ya da giriş işlemleri tamamlanır.
Biz işi basitleştirmek için kullanıcının login linkine tıkladığını varsayacak ve doğrudan http://localhost:3000/auth adresine gideceğiz. Kullanıcı kayıt/giriş işlemi yapmak yerine de Google'dan aldığımız e-posta ve isim bilgisini ekranda göstereceğiz. 

30.04.2020

Bazı Yakışıklı JavaScript Array Metodları

Javascript çok yaygın kullanılmakla beraber yazılımcıların çokça şikayet ettiği bir dil. Bu sıralar bir proje ile ilgili kod gözden geçirir ve doküman yazarken karşılaştığım / hatırladığım ufak tefek şeyler ile ilgili olarak buraya kısa yazılar bırakacağım. Bir seri gibi olmayacak. Aklıma geldikçe düştüğüm notlar olarak düşünebilirsiniz. Çoğu Javascript, Java, SQL ile ilgili olur diye düşünüyorum. İlgilenenlere şimdiden iyi okumalar.

Javascript'in Array işlemleri için kullanılan metodları oldukça kullanışlı. Bazılarının isimleri biraz kafa karıştırıcı gelebilir ancak alışınca insan çok mutlu oluyor.

Pushpop ve shift'ten bahsedelim istiyorum. Tabi shift'ten bahsederken "Stack" ve "Queue" veri yapılarından bahsetmek enqueue, dequeue kavramlarını hatırlamak lazım.

Stack: son giren ilk çıkar, Queue ise ilk giren ilk çıkar prensibine göre hareket edilen veri yapıları. Enqueue ve Dequeue kavramları da tahmin edebileceğiniz gibi Queue yapısına veri ekleyip çıkarmak için kullanılan kavramlar. C++, Java gibi dillerde native desteklenen bu veri yapılarının Javascript içinde built-in implementasyonları yok.

Array'inize bir eleman push ettiğiniz de array'in sonuna eklemiş; pop ettiğinizde ise son elemanı Array'den çıkarmış olur ve Array'inizi bir Stack olarak kullanmış olursunuz.

Array'inize bir eleman push ettiğiniz de array'in sonuna eklemiş; shift ettiğinizde ise ilk elemanı Array'den çıkarmış olur ve Array'inizi bir Queue olarak kullanmış olursunuz.

Şöyle Örnekleyelim:


Bir de unshift metodu var. Bu metodla da Array'inizin başına eleman ekleyebilirsiniz.

Esen kalın.

29.04.2020

FRP&MAGIC

Yıl 1999. Hayat çok farklı. İnsanlar çok farklı. Benim hayatımda FRP diye bir şey var. Bir grup aklı başında olduğu şüpheli yaşıtımla gece demeden gündüz demeden bir masanın başına toplanıp; kağıt, kalem, zar filan oturup rol yapma oyunu oynuyoruz. Öyle günlerdi işte.

AD&D meşhurdu. Başka şeyler de oynanırdı ama biz AD&D oynardık. Gecenin bir vakti o masanın üstünü konuyu bilmeyen birisi görse oyun oynadığınıza çok zor inandırırsınız. :D Düşünsenize tütsüler yakılmış. Garip biçimli mumluklarda mumlar yanıyor. Üzerinde yaratık resimleri olan kitaplar, kağıtlar. Gözleri kan çanağı bir grup genç sigara dumanı içinde oturuyor.

Kapalı alanlarda sigara içiliyordu o zaman. Hava soğuksa pencere filan da açılmazdı. Dağılırken kapıyı açınca, insanlardan önce blok halinde duman terkederdi binayı. :)

FRP&Magic dergisi o zaman çıkmıştı işte. Kapağı da şöyleydi:

28.04.2020

ES6 ile Destructuring


2015 yılında çıkan EcmaScript 2015 çeşitli isimlerle anılıyor. EcmaScript 6 ya da Javascript 6 diyen de var ES6 kısaltması ile yetinen de. Hepsi güzel hepsi iyi. :)

ES6 ile gelen bir çok özellik var. Bunlardan eğlenceli bir tanesi de Destructuring. Nedir bu Destructuring derseniz: Budur.

Aşağıdaki kod parçacığında da görebileceğiniz gibi array işlemlerinde oldukça kolaylık sağlıyor.


Array içindeki elemanların yerini değiştirmek için iki farklı kod parçacığı görüyorsunuz. Sizce de ikincisi daha temiz değil mi?

Kullanalım. Kullandıralım.

Esen kalın.

Yine Dutluk Olmuş Buralar

Üç Buçuk yıl nedir yahu! Nasıl ihmal etmişim buraları. Okuyan varsa bile terk edeli çok olmuştur diye düşünüyorum. :)

Bugün bakmak aklıma geldi. Daha doğrusu bir blogum olduğu aklıma geldi. :) Kısa ve içeriği çok parlak olmayan yazılarla yeni bir başlangıç deneyeyim dedim.

Tabi ölü linkleri ayıklamakla başlamak gerekti. Hepsini ayıklayamadıysam karşılaştıklarınızı yazın bana lütfen.

Sonra HTTPS'i etkinleştirmek gerekti. Eski tabi burası ilgilenmeyince öyle kalıyor. Google bu işleri çok kolaylaştırmış. İki tık tık bir şık şık, hoop SSL hazır. Sevinmedim diyemem. :)

Etrafı biraz topladık postunu burada bitiriyorum. Birazdan ufak bir JavaScript postu da atayım. Ortalık kalabalık görünsün.

Esen kalın.


6.11.2016

Kişisel bir VPN sunucunuz olsun mu? Bence olsun!

Merhaba,

Malum ülkemizde internet erişiminin ne kadar süreyle hangi adresler için kesileceği pek belli olmuyor. Bu erişim engelleme işlemi sırasında kurunun yanında yaşta yanıyor tabi. Örneğin geçenlerde gitub ve dropbox'a erişimin engellenmesi bir çok meslektaşımı zor durumda bırakmış ancak VPN hizmetleri ile sorun derinleşmeden ilgili kaynaklara yeniden erişebilir hale gelmiştik. Şimdi yayınlanan bazı haberler tanınmış VPN hizmetleri ile ilgili olarakda erişim engelleme yapıldığı yönünde. Şu anda kontrol ettiğimde ben de ZenMate üzerinden erişim sağlayamıyorum mesela.

Bu durum için ise alternatif bir çözüm kendi OpenVPN sunucunuzu kurup, onun üzerinden erişim sağlamak. Bunun için yurt dışındaki hizmet sağlayıcılardan birinden bir vps kiralayabilir trafiğinizi bu openVpn sunucusu üzerinden yönlendirebilirsiniz. Örneğin Digital Ocean tarafından sağlanan portletler işinizi görecektir. Şu linke tıklayarak ayda 5 dolarlık bir portlet oluşturup kişisel openVpn sunucunuzu kurabilirsiniz. Bu sadece bir seçenek tabi pek çok fiyat ve özellikte barındırma hizmeti dünyanın her tarafından sağlanıyor isteğinizi seçip aynı yolu izleyerek sonuca ulaşabilirsiniz. Bu linki kullanırsanız referral olarak ben credit kazanmış olacağım :).  Ayrıca sizde 10 doarlık bir credit kazanmış olacaksınız.

Ben bundan sonrasını digital Ocean üzerinden anlatıyorum ama kurduğunuz işletim sistemi Ubuntu 16.04 olduğu sürece adımların pek değişeceğini sanmıyorum.

Öncelikle Ubuntu 16.04 yüklü bir portlet oluşturun. Digital Ocean sanal sunucunuz için pek çok lokasyon sağlıyor. Ben Amerika yerine avrupada bir lokasyon seçmenizi öneririm.

Portletinizi oluşturduktan sonra size sunucunuzun root kullanıcısının şifresi eposta ile gelecek. İster dashboarddaki web consolunu kullanarak isterseniz putty gibi bir SSH client kullanarak sanal sunucunuzda oturum açın. İlk giriş sırasında şifrenizi değiştirmeniz istenecek. Daha sonra aşağıdaki adımları takip edin. Ayrıca bu yazıya örnek olan orjinal tutoriala da isterseniz bu linkten ulaşabilirsiniz.

28.12.2014

Canvas Input

Uzun bir aradan sonra merhaba :)

HTML5 Canvas üzerinde oyun geliştirmeye çalışırken karşılaştığım bir soruna Gold Fire Stüdyoları oldukça güzel bir çözüm bulmuş. Oyunun akışı içerisinde kullanıcıdan girdi almak istediğinizde canvasın dışına çıkmak istemiyorsanız biraz uğraşmanız gerekebiliyor. Gold Fire Stüdyoları da aynı sorunla karşılaşmış ve CanvasInput'u üretmişler.

Öncelikle linkleri vereyim. CanvasInput Github,

Web sayfasında ve githubdaki açıklamalarda da görebileceğiniz gibi HTML Input tagi ile aynı işlevi görecek ama tamamen canvas içinde kullanılacak bir kullanıcı girişi deneyimi sağlamak.

Kullanımı çok basit. CanvasInput.min.js include edildikten sonra aşağıdaki kod bloğu ile en basit haliyle bir input oluşturulabiliyor.
<canvas id="canvas" width="200" height="50"></canvas>
var input = new CanvasInput({
  canvas: document.getElementById('canvas')
});
Oluşturduğunuz inputun stilini ve davranışını değiştirmek için pek çok özellik de sağlanmış. Bu özelliklerin listesine de yine CanvasInput'un tanıtıldığı sayfadan erişebilirsiniz.

12.03.2013

Yandexle canım Yandexle

Yandex pek çok başarılı hizmetle karşımızda bir taraftan da bir reklam çılgınlığıdır sürüyor. Hele son kampanya on numara Lamborghini (Markayı yazmak bile yorucu arkadaş...) veriyormuş Yandex. Neyse versinler tabi mesele o değil. Şimdi bu Yandex browser denen dalga bildiğin webkit işte ortada "Ay ne güzel!", "Herkez Yandex kullansın süfeeer" gibi bir durum yok hoşuna giden güzel güzel kullansın. Ben logosunu sevmiyorum plaj topu gibi başka bir şey bulamamışlar mı arkadaş. Bak yine uzattım lafı.

Şimdi bu Lamborghini kampanyasına katılma şartı olarak yandex browser indirilecek, kurulacak, kampanya sayfasına gidilecek onunla kayıt olunacak ya. Hiç gerek yok. Chrome ya da firefox kullanıyorsanız eklenti olarak bir user agent switcher indiriyorsunuz şu  linkten user agent stringini alıp eklentinin ayarlar sayfasından yeni agent stringi ekliyorsunuz. Hayırlı olsun Yandex browser görünümlü chrome ya da firefox tarayıcınız hazır. Onunla girip yapabilirsiniz kayıt işleminizi. Ha illa bir yandex e-posta hesabı açacaksınız o ayrı.

Niye mi? Hiç eğlence olsun. :)


6.12.2012

measureText()

Bugün bir proje için canvas ile sürüklenebilir kutular oluşturmaya çalışıyordum. Her kutunun da bir başlığı olması gerekiyor. Kutuları gösterdik. Kullanıcıların kutuları seçmesine olanak sağladık. Kullanıcılar kutuları sürükleyebildiler hepsi süper!

Kutunun başlığı parametrik, yani kutuyu çizerken metni biliyoruz ama metnin uzunluğunun kaç piksel olduğundan haberimiz yok yani kutunun genişliğinden uzun bir metin kutunun ve yanındaki her şeyin başlığı olmaya aday :)

İşte bu durumda kutumuzu oluşturmadan önce  başlık metninin kaç piksel genişliğinde yer kaplayacağını bulmamız lazım. Burada canvas contextinin  measureText() metodu imdadımıza yetişiyor. parametre olarak başlık metnimizi verip dönen objenin width değerini aldığımızda; artık kutumuzun genişliğinin ne olması gerektiğini biliyoruz.

11.07.2012

Jelastic


Java web projelerini host etmek hemen hemen her zaman geliştiriciye sistem uzmanlığı deneyimi de yaşatan, zaman zaman insanı canından bezdiren bir durum. Şöyle küçük olmayan, geliştirici ortamından yavaş yavaş kanatlanması gereken bir projeniz varsa Jelastic'i yukarıdaki tabloyu yaşamamak adına bir denemenizi tavsiye ederim.

15 günlük bir deneme hesabı açabiliyorsunuz. Bu deneme hesabında bazı sınırlamalar var ama sonuçta deneme hesabı :) Hesabı farklı coğrafi yerlerde oluşturabilme seçeneği sunulmuş. Kuzey Amerika seçeneği ile Avrupa seçeneğini denedim. Kuzey Amerika da hesap başına daha çok kaynak kullanılmasına imkan sağlanmış.

Hesabınızı açtığınızda artık kendinize bir environment oluşturabiliyorsunuz. Bunun için aşağıda ekran görüntüsünü görebileceğiniz, çok kullanışlı bir araç sağlanmış. Oyuncak gibi resmen. :) Siz istediğiniz özellikleri seçtikçe sağ tarafta aylık minimum ve maksimum maliyetler sizin için hesaplanıyor.


Bu araçla ssl, load balancer (nginx kullanılmış), application sserver (Glassfish, Tomcat 6 ve 7, Jetty), veri tabanı (MySQL, PostgreSQL, MariaDB) ya da noSQL seçebiliyorsunuz. Sunucu sayınızı arttırabiliyor, sunucularınıza public ip alabiliyor, JDK versiyonunuzu değiştirebiliyorsunuz. Tabi ne kadar ıvır zıvır eklerseniz sağ taraftaki tutarların da o oranda arttığını görüyorsunuz :)

En azından bir göz atın derim. Sadece deneme hesabını kurcalamak bile oldukça eğlenceli. Ayrıca deployment çok kolay sadece war dosyanızı web arayüzünden upload ediyorsunuz.

2.07.2012

Native vs Web



Bu aralar internet aleminde yazılım geliştiricilerin itişip kakıştığı bir konu da biz bu telefonlara uygulamaları kendi  işletim sistemlerinin SDK’ları ile mi (Native) geliştirelim yoksa  mobil tarayıcılarda da çalışmak üzere tasarlanmış web uygulamaları mı geliştirelim sorusu.

Uygulamanın birden çok platform da yer alıp almayacağı, geliştiricinin yatkın olduğu dil, geliştirme kolaylığı ve benzeri bir sürü özelliği bu iki seçeneğin artı ve eksilerine yazabiliriz ama ben konuya bir başka açıdan bakmaya çalışıyorum. Ne kadar güzel uygulama geliştirirseniz geliştirin, fikriniz ne kadar muhteşem olursa olsun, para kazanmak için gereken şey kullanıcının o uygulamadan haberdar olmasından ve kolayca edinebilmesinden geçiyor.

Native uygulamalar Apple Appstore, Google Play ya da Microsoft Marketplace gibi hizmetlerin üstünlüğüne sahip. Mozzila Marketplace (Henüz son kullanıcıya açık değil ama) ve Chrome Web Store  durumu eşitlemeye çalışıyor olsa da henüz kendilerinden çokça söz ettirebilmiş değiller. Bu durum geliştirilen uygulamanın pazara inmesinde Native uygulamalar için çok ciddi bir avantaj sağlıyor.

Bir başka konu kullanıcının bakış açısı. Bu anlamda da Native uygulamaların iki avantajından bahsedebiliriz. Kullanıcı derken işi yazılım geliştirmek olmayan bizim ön yargılarımıza sahip olmayan bireylerden bahsediyorum.

Birincisi, kullanıcı alışkanlığı. Delinin biri kuyuya  bir taş atmış kırk akıllı çıkartamamış misali Bu işin başlangıç noktasında I-ıvır ile ilgili olarak geliştirilip kullanıcılara yayılmış olan bir sürü uygulama var. Kullanıcılar hali hazırda Mobil Uygulama Mağazalarını kullanmaya alışmış bu mağazalarla tümleşik hizmet veren ödeme sistemlerine entegre olmuş vaziyetteler. Üstelik hallerinden de memnunlar.


İkincisi, istenilene bir adımda ulaşmanın rahatlığı. Şunu demek istiyorum; ne kadar kısayollar eklenerek tek tıkta web uygulamasına erişimin sağlanması mümkün olsa da kullanıcı bir şeyin içinde başka bir şey kullandığı fikriyle ikinci elden bir deneyim kazandığı psikolojisine kapılıyor.

Bu  durum aslında web uygulamalarının yaygınlaşması sırasında Windows uygulamalarının bazı alanlarda daha az kullanılmaya başlanması ile çok benzeşiyor. İlk başlarda müşteriye “Önce tarayıcıyı açacaksın”’ı anlatmak çok zordu zamanla bu durum değişti. Artık bazı işleri masa üstü uygulamaları ile yapmak bazı işleri web uygulamaları ile yapmak bize garip gelmiyor. Hatta hep kendi bilgisayarımızda hiçbir yazılımın kalmayacağını konuşuyor belki de o duruma doğru hızla ilerliyoruz. Ben oyumu web uygulamalarından yana kullansam da (Hem Masa üstü uygulamalara hem de native mobil uygulamalarına karşı) bunun bir süreç olduğunu unutmadan geliştiricilerin sonuçta nereye varılacağından çok mevcut durumda pazarın nasıl hareket ettiğine bağlı kalmaları gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta para da kazanmalıyız değil mi?

5.06.2012

TROLOLOLOLOLOLOLOLOLOLO



Eduard Anatolyevich Khil ya da hepimizin bildiği adıyla trololo man (istediğiniz kadar lolo ekleyin işte) dün vefat etmiş. 
Arkadaşım Özgür Çakmak şu adrese bir baksana dediğinde ve sonrasında canım her sıkıldığında hayatıma keyif katan bu beyefendinin anısının çok uzun süre yaşamaya devam edeceğinden eminim :)

4.06.2012

Scrum


Agile software development yapanların da benimsediği Scrum diye bir yazılım geliştirme metodu varmış.

Hoş bir yönteme benzemekle beraber, Türkiye şartlarında yeterli büyüklükte ve yeterlilikte bir ekibe sahip olmadan uygulanması biraz zor gibi görünüyor.

Her şeyden önce bir product owner'a ihtiyaç var. Yani müşteri ya da müşterinin sizin taraftaki temsilcisi, eğer iç proje ise ilgilisi/sorumlusu da bu yapının içinde yer alacak kadar ilgili olmalı. Vakit ayırmalı. Sınırlarını kabul etmeli. Eh hadi böyle bir şey oldu diyelim. Mesela 30 günlük bir sprint boyunca sprinte başlarken belirlenen sprint backlog'a sprint sonuna kadar bağlı kalınmalı. Scrum master bu süre içerisinde dışarıdan gelen müdahalelere karşı ekibi Thermopylae geçidini tutan Kral Leonidas gibi savunmalı. Eh bu da oldu diyelim. Ekip cross-functional ve self-organized olmalı!

Şimdi benim fikrim o ki bu yukarıdakilerin hepsi olsa zaten ne metod uygularsanız uygulayın o proje yolunda gider :)

Ama yine de güzelmiş :) Ben de istiyorum arkadaşım. Ya böyle bir çalışma ortamı ya da ne içiyorsanız ondan!

16.05.2012

Diablo 3


Diablo 3 piyasaya çıktı büyük ihtimalle biliyorsunuzdur. Bende WOW annual pass aracılığıyla oyuna sahip olmuş durumdayım. Görsel olarak çok tatmin edici. Oyunun görselliği dışında çok da bir önceki versiyonundan farkı yok diyebilirim. Ama oynanır eğlenilir.

Oyunun en sıkıntılı noktası offline olarak oynanamıyor olması. Normalde çok büyük sıkıntı olmayacak olan bu durum Blizzard'ın authentication sunucuları size cevap vermeyince kabusa dönüşebiliyor. Wow sayesinde milyonlarca kullanıcının ne kadar trafik yaratabileceği, ne kadar kaynağa ihtiyaç duyacağı konusunda ciddi miktarda bilgiye sahip olduğunu düşündüğüm Blizzard uzuuuuun beta programına ve yaptığı stres testine rağmen sattığı kadar kullanıcıya hizmet sunacak yapıyı oluşturamamış gibi görünüyor. Concurrent requestlerden dolayı hizmet veremiyoruz diye bilgi vermek de ilginç olmuş :) Ne olmasını bekliyorlardı bilmiyorum. Kullanıcılar kendi aralarında koordine olup sırayla mı login olacaklardı?

Bakalım Mists of Pandaria yayınlanınca neler olacak :)



11.05.2012

Jquery ile sürükleyelim :)


Jquery'nin UI kütüphanesi ile birlikte bir şeyleri sürükleyip bırakılabilir hale getirmek cidden çok basitmiş. Hem de çok eğlenceli :) Jquery ve Jquery UI'ı indirmek bir ön gereksinim tabi. UI'ı download ederken istediğiniz paketleri de seçebiliyorsunuz.

Sonra basit bir html dosyası oluşturalım. Linkteki gistte de gördüğünüz gibi indirdiğimiz jquery dosyalarını import edip iki tane div oluşturuyoruz. Divlerimize basitçe stil veriyoruz. Sonra script taglarının içine hangi element(ler)in sürüklenebilir olduğunu belirten minicik bir ifade yazıyoruz ve hatta stack opsiyonu ile belirttiğiniz classa ait bir elementi sürüklerken z-index de ayarlanıyor ve son dokunduğunuz kutu hep üstte kalıyor. Hepsi bu. Artık sürüklenip bırakılabilen kutularımız var :)